Nedir Bu Oyun; Eternal Edge+ Prologue, Bizi bu oyunda neler bekliyor. Kişisel görüşlerim.
Öncelikle Prologue nedir ondan bahsedelim.
Prologue; bir eser için hazırlanmış ön gösterimdir. Bir nevii demo da diyebiliriz. Bu yüzden bu oyunu Steam platformunda ya da diğer platformalarda ücretsiz olarak bulabilir ve oynayabilirsiniz. Tabii oyunumuz az önce de belirttiğim gibi full sürüm değil Bu yüzden ancak küçük bir bölümünü bitirebiliyorsunuz. Full sürümünü oynamak isterseniz şuan Steam üzrinde 25 liraya satılıyor olması gerek. Bakmanızda fayda var.
Oynadığımız küçük bölümle ilgili deneyimleri sunacağım sizlere bu makalede. Küçük bir bölüm dediğime bakmayın, 2 saatinizi harcayabileceğiniz küçük bir bölümden bahsediyorum. Hoş hikayesinin yanı sıra, 1 vs 5 savaşabildiğiniz savaşlar, 3rdPS oynanışı, grafikleri ve daha pek çok yönü ile sıkılmadan oynayabileceğiniz 2 saat. Boss savaşları bile bekliyor bu tatlı oyunda bizleri. Bol bol loot yapmaya, kelle uçurmaya, kötülükle savaşmaya hazırsanız gelelim oyunumuza...
Zelda oyununu bilir misiniz? Hani yeşil kostümlü, kukuletalı küçük bi savaşçı karakter Link ile oynadığımız oyun. Heh işte oynanış, grafikler efendime söyleyeyim lootlar vs hemen hemen bu oyuna çok yakın. Bakın efendim oyunu hatırlayamayanlar için aha da şu veletin olduğu oyun;
Hatırladıysanız eğer Legend Of Zelda oyununa benzer bir yapıda olduğunu söyleyebilirim Eternal Edge+ Prologue'un. Prologue demeye devam ediyorum ama full sürümü de aynı tabii. Tıpkı Zelda oyununda olduğu gibi bir savaş sistemi var oyunda. Biraz da souls sistemi var ek olarak. Mümkün olduğunca vur kaç yapmanızı tavsiye ederim. Tabi bu vur kaç olayı yüksek seviye düşmanlar için geçerli. Düşük levellilerde genelde 1 vs 5 savaşlardan çizik bile almadan çıkabiliyorsunuz. Neyse efendim
Kısaca özetleyeyim size oyunumuzu.
Hikayesi;
Bu güzel oyunumuzun hikayesi şöyle; İskelet Kral, Beor Krallığı'nı işgal eder. Bu sebeple. Beor Krallığında kötücül bir güç hüküm sürmektedir. Bu kötücül gücün etkisiyle eşimiz sonsuz bir uykuda uyumak üzere lanetlenir. Karakterimiz de (Cross) eşini lanetli uykusundan uyandırmaya çalışan bir savaşçıdır. Eşimizi uyandırmamız gerekir çünkü İskeletler Kralı'nı alt etmek için eşimizin yardımına ihtiyacımız vardır. İskelet Kral'ı ancak beraber alt edebilirler. Savaşırız, lootlarız, craft yapar iz süreriz ve eşimizi kurtarmayı başarırız. Daha sonra ana göreve odaklanır İskelet kralın peşine düşeriz. Klasik güç savaşı yani anlayacağınız.
Peki bu kadar güzel bir hikayede bizi nasıl bir oyun bekliyor? Gelin kısaca bahsedelim...
Oynanış;
Oyunumuzun basit bir oynanışı var. Kılıç kalkan kuşanarak 3. şahıs görüşü ile düşmanlarınıza bodoslama saldırıyorsunuz. Oyun size verdiği görevlerle haritada sizi yönlendirmekte. Güçlendirme itemleri, kılıçlar, zırhlar ve size gerekli olan her şey oyunu oynadıkça karşınıza çıkıyor. Bu sayede zamanla daha güçlü bir karakter oluyorsunuz.
Benim Bakışım;
Oyunun bana göre + ve - birkaç yönü bulunmakta. Kısaca bahsedecek olursam,
Artıları;
-Craft sistemi: Oldukça basit bir Craft mantığı var. Bu yüzden hem öğrenmesi kolay hem de sizi sıkmıyor. Oyunu ilk kez oynayacak biri rahat rahat craft yapabilir.
-Harita: Oyunda mini harita ve büyük harita olarak 2 farklı harita var. Özellikle mini haritada sandıkların yerlerinin gösterilmesi güzel olmuş. Oyun içinde sandıkları uzun uzun armak zorunda kalmıyorsunuz.
-Grafik: Yukarıda da bahsettiğim gibi Legend of Zelda tadında bir grafiklere sahip. Oldukça hoş, göze hitap ediyor. Yalnızca bağzı bölgelerde ışıklandırmalar yetersiz kalmış.
-Oyun Mekaniği: Telefonda oynayabileceğiniz kadar kolay bir oyun mekaniği var. Savaş mekaniği de aynı şekilde. Sizi yormadan düz bir şekilde savaşabiliyorsunuz. Combo derdiniz yok. Basit ve rahat. 3 yaşındaki kardeşiniz bile bi yere kadar rahat rahat oynar.
-Dil: Öyle ahım şahım bir çeviri yapılmamış olsa da Türkçe dil desteği var. Hatta bunun yanında 11 farklı dil seçeneği de mevcut. Bugün piyasaya sürülen pekçok AAA oyununun bile oyuncuya sunmadığı bir artı bu durum.
-Hikaye: Oyunun full versiyonu nasıldır bilmiyorum ancak Prologue versiyonunda oynağım kadarıyla oldukça hoş ve kendince orijinal bir hikayesi var. "Bu ne saçmalık" dedirmiyor
-Sistem gereksinimleri: Oyun grafik açısından uçuk olmadığı için en çöp bilgisayarda bile oynayabileceğiniz düşük sistem gereksinimlerine ihtiyaç duyuyor. Bu da oyunun beni al sebeplerinden biri.
Şimdi gelelim eksilere;
-Mesafe: Oyunda belirtilen mesafeler çok uzun. Belki full versiyonunda bir binek hayvanı alınabiliyordur bilmiyorum ama oyunun uzun bir bölümü yürüyerek geçiyor. Haritada bir yerden bir yere varmak tam bir zulüm.
-Joystick Kontrolleri: Oyunun basit bir oynanışı var ama çoğu yerde karakteri kontrol etmekte çok zorlandım. Sırf PS mantığı oyun oynamayı sevdiğimden oyunu joystick ile oynamayı denedim, denemez olaydım. Basarsın zıplamaz, vurursun ölmez... Klavye+Mause candır. (En azından bu oyun için)
-Level Sistemi: Aslında buna eksi yön diyemem. Level sistemini genel olarak severim. Bi anda uçuk bi karakter olmanızı engelleyen önemli bir unsurdur. Fakat burada bahsedeceğim eksi yön daha farklı. Örneğin; Siz 5 levelken karşınıza çıkan yaratıklar 10 level olabiliyor. bu sebeple öldürmekte çok zorlanıyorsunuz. Sanırım biraz Soul havası vermek istemişler ki vur kaç yapmadan zorlu düşmanları alt etmeyi zorlaştırmışlar.
Genel olarak oynayabileceğiniz. güzel bir oyun. 2 saatinizi ayırmaya değer. Deneyin derim.