Nedir bu oyun; Fugue in Void. Benim Gözümden Artı ve Eksileri

Merhaba sevgili oyun severler. Oyun dünyası günden güne kendini yenileyip bize yeni yapımlar sunsa da ben genelde kıyıda köşede kalmış, kendi ortamına sahip oyunları daha çok sevmişimdir. Fugue in Void de bu oyunlardan biri. Lafı fazla uzatmadan incelmeme başlamak istiyorum.
Nedir bu oyun?
Fugue in Void klasik yürüme simülatörlerine nazaran daha çok bir izleme simülatörü. Oyun boyunca ilerleyip çevrenizde neler olup bittiğini merak etmekten başka yapacak çok az iş olan, endüstriyel temalı bir çorak arazide yaptığınız kısa ve belirsiz bir yolculuk. Oyunun gizemli ismi gibi, hikayenin anlamını bulmak da sanırım size ve hayal gücünüze kalmış. Oyunda herhangi bir anlatıcı, kelime veya yön yok. Bu yüzden oyunda bir hikayeden çok deneyim söz konusu. Kim olduğumuzu, neden orada olduğumuzu, amacımız ne vs. diye bir ipucu yok. Sadece beliriyor ve bir rota izliyoruz. Arka plan hikayesi, arsa, karakter veya bir hedefiniz bulunmuyor. Tabi bunun yanı sıra oyunun geometrik şekillerinin bugları da bulunmakta. Ayrıca -ki bence bu da bir bug- oyunda çıkma tuşu yok. ALT+F4 ile oyundan çıkamadığımdan görev yöneticisi yardımı ile oyundan çıkabildim. Gerçi vaktiniz varsa oyundan çıkmanıza gerek de yok çünkü oyun yaklaşık yarım saatte tamamlayabileceğiniz bir uzunluğa sahip. İlerleyen bölümlerde bunlardan bahsedeceğim.

Peki nasıl oynanıyor bu oyun?

Oyunumuzun geneli uzun koridorlar ve geometrik şekillerle dolu bir dizi endüstriyel görünümlü binada yürüyerek geçiyor (veya koşarak). Bunun yanı sıra bazen kapıları açmak için kullanmanız gereken anahtarlar oluyor. Binalar biraz basit ve hayal gücünden yoksun dizayn edilmişler. Bunu örnekle anlatmak gerekirse; Bir merdiven çıkıyorsunuz, bir düğmeye basıyorsunuz, merdivenlerden iniyorsunuz ve binadan çıkıyorsunuz. Şunu belirtmekte fayda var; Fugue in Void bir keşif oyunu değil. Ortamlar doğrusal, incelenecek ve görülecek fazla bir şey yok. Fakat genel olarak oyuncuya görsel bir ziyafet -ki kimine göre epilepsi krizi- yaşatıyor. Genel olarak oyunda bir binadan başka bir binaya ve başka bir binaya doğru yolunuzu buluyorsunuz. Bazen kendinizi odalarda durmaksızın dolaşırken bir çıkış bulmaya çalışırken buluyorsunuz. Sonra bir anda şekiller, sesler ve karışıklıklarla dolu bir sahnenin içine atılıyorsunuz. Daha sonra başka bir odaya geçip benzer bir döngü yaşıyorsunuz. Oyunumuzda kaydetme seçeneği yok, fakat oyunun süresi az önce de söylediğim gibi yaklaşık 30 dakika. Bir oturuşta tamamlayamazsanız daha sonra baştan başlamanız gerekir aman dikkat edin. Bu bölümde oyunun müzik ve grafiklerine de değinmek istiyorum. Oyunun sesleri oldukça atmosferik ve fütüristikti. Endüstriyel havayı oldukça iyi bir şekilde karşılayan bir deneyim sunuyor oyuncuya. Bence bu da oyunun güzel artılarından biri.

Grafiklerse yeterli kalitedeydi. Bazen basit görünüyorlardı fakat çoğu zaman yaratıcı bir görünüm sunuyordu. Özellikle oyunun başlangıcı, genel olarak oyunun en etkileyici kısımlarından biri diyebilirim.

Gelelim artıları ve eksileri kısmına.
Öncelikle artılarından söz etmek istiyorum.
-Rahatlatıcı bir oyun. Çünkü oyunda bir aksiyon ya da sizi kovalayan bir düşman yok. Bir bardak kahve eşliğinde zihninizi boşaltmanızı sağlayacak güzel bir deneyim sunuyor oyuncuya. Ki bu çoğu oyunda olmayan bir özellik.
-Görsellik. Az önce grafiklerde de bahsettiğim gibi, oyunun giriş sekansı başta olmak üzere genel olarak görsel kalitesi oldukça başarılı. Kimine göre bazı sahneler biraz göz yorabilir fakat benim çok hoşuma gitti.
-Ses ve müzikler. Yine az önce söylediğim gibi atmosferi yansıtan sesler sizi oyun evrenine daha da bağlıyor ve bir süre sonra oyunu yaşıyor hissine kapılıyorsunuz. Bunu sağlayan özellikse bence oyunun sesleri.

Şimdi gelelim eksilerine.
-Uzunluk. Daha doğrusu kısalık. Yarım saatte bitirilebilecek bir oyun.
-Kayıt özelliğinin olmaması. Gerçi 30 dakikalık bir oyunu kaydetmeseniz de olur fakat acil bir işiniz çıktı diyelim dönüşte haydi babacım baştan başla... Yorucu iş.
-Oyunun çıkış butonunun olmaması. Oyuna girdiniz mi nasıl ki doğru kapıyı bulup o odadan çıkamıyorsak oyundan da canımız isteyince çıkamıyoruz. Aslında hoş bir ayrıntı fakat bence olmamış.
-Yürüme sesi ya da ayak sesi biraz rahatsız edici. Ortam seslerinin kesildiği yerde çok fazla ayak sesi duyuyorsunuz ve bir süre sonra insana sıkkınlık veriyor bu durum.
-Son olarak oyunda pek bir etkileşiminiz olmaması da eksi puan katmış oyuna. Biraz puzzle efendime söyleyeyim biraz gizli obje vs arasak gezerken hem oynanış süresi uzayabilir hem de oyundan biraz daha fazla zevk alabilirdim.

Kısaca Fugue in Void işte böyle bir oyun. İndirim süresinde edinirseniz çok da pişman olmayacağınız bir oyun. Bir deneyimleyin derim. İyi oyunlar dilerim.